Cinsellik kavramı günümüzde şekil değiştirirken cinsel sağlık da önem kazanıyor Geçtiğimiz aylarda yeni bir kavramla tanıştık: Cinsel wel...
Geçtiğimiz aylarda yeni bir kavramla tanıştık: Cinsel wellness. Tam Türkçe’sini bulmak zor olsa da, bunu ‘cinsel afiyet, iyilik’ olarak çevirmek yanlış olmaz. Peki nedir bu cinsel wellnes, kimler, niçin ihtiyaç duyar? Tüm bu soruların yanıtını bulmak için Dr. Ece Hattat’a danıştık...
Cinselliğe yeni bakış açısı
Tüm dünyada cinsellik artık biyo-psiko-sosyal perspektiften inceleniyor. Yani, cinselliği etkileyecek damarsal, sinirsel, hormonsal faktörlerin yanı sıra, genel sağlığa ilişkin risk faktörlerinin ayrıca kişinin psikolojik ve sosyal yapısının incelenip bir tedavi planı oluşturulması esas olarak alınıyor. Şu anda devam ettiğim ESSM (European Society for Sexual Medicine)’a bağlı Avrupa Cinsel Tıp Akademisi’nde de tüm konular bu şekilde ele alınıyor. Aslında bu durum tüm sağlık için geçerli. Dünya Sağlık Örgütü, ayrıca cinsel yönden sağlıklı olmanız için, sadece sertleşme sorunu, orgazm problemi gibi bir cinsel sorun yaşamamanızın yetmeyeceğini, eğer cinsellikte, fiziksel olduğu kadar, psiko-sosyal yönden de mutlu değilseniz, sağlıklı sayılamayacağınızı vurguluyor.
Dr. Ece Hattat da, yıllardır Prof. Dr. Halim Hattat tarafından oluşturulan androlojik tedaviyi kadın ve erkek hastalara uyguladıklarını ve şimdi yeni bir protokol oluşturduklarını söylüyor. Ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Ekibimizde üroloji, androloji, jinekoloji, dahiliye, psikoloji, beslenme ve egzersiz yönünden uzmanlarımız var. Biz bu ekiple birlikte kişileri ve mümkünse partnerlerini inceleyip bir cinsel sağlık profili oluşturuyoruz. Bu plan dahilinde verilen beslenme, egzersiz önerileri, besin destekleri, gerekirse cinsel sorunların medikal tedavileri, varsa dahili sorunların tespiti ve tedavisi, stres yönetimi, cinsel terapi gibi kişiye özel uygulamalardan yararlanıyoruz.”
Şu ana kadar alışagelmiş tedavilerde kaliteli yaşlanma programları ile androlojik cinsel tedavilerin ayrı ayrı ele alındığını belirten Hattat, bu konuları birleştirerek hastalara metabolik dedektif gibi yaklaştıklarını, bir yandan da cinsel sağlıkları ve ilişki kalitelerini incelediklerini belirtiyor ve kişinin yaşam kalitesini artırmak, cinsel performansını artırmak, enerjik olmasını sağlamak gibi sebeplerle bitkisel besin takviyelerini de önerebildiklerini sözlerine ekliyor.
ETKİLENEN SADECE ERKEKLER DEĞİL
Kadınlarda cinsel sorunlar aslında erkeklerden daha fazla görülüyor. Yapılan çalışmalar kadınların neredeyse yarısının (yüzde 40-45) bir cinsel sorun yaşadığını gösteriyor.
500 kadın üzerinde yapılan bir çalışma, kadınların yüzde 39’unun en az bir cinsel sorun yaşadığını ortaya koydu. Yaklaşık 13 bin kadın üzerinde yapılan başka bir araştırma da, kadınların yaklaşık yüzde 70’inin tam olarak tatmin olmadığını gösterdi. Üstelik bu sorunlar yaşla birlikte artıyor. Kadınlarda en sık cinsel isteksizlik, orgazm sorunları, cinsellikten zevk alamama, uyarılma ve ağrı hastalıkları ile performans endişesi görülüyor. Bunların sebeplerine bakıldığında, organik faktörlerle, yani damarsal, hormonsal, sinirsel sorunlar gibi problemlerle birlikte, kadının cinselliği nasıl öğrendiği, eski deneyimleri, ilişki problemleri, iletişim sorunları, kültürel baskılar gibi psiko-sosyal nedenler de önemli yer tutuyor. Bir de erkeğin sorunu kadını etkiliyor. Partnerin sertleşme sorunu, erken boşalma, penisteki anatomik şekil veya hacim bozuklukları kadının cinsel hayatını olumsuz etkiliyor, tatminini azaltıyor.
CİNSEL SORUNLAR GENEL SAĞLIĞIN GÖSTERGESİ
Hem erkeklerde hem de kadınlarda, genel sağlığı olumsuz yönde etkileyen her faktör, cinsel tatmini azaltıyor. Sigara, alkol, uyku sorunları, sağlıksız beslenme, kilo fazlalığı, hareketsiz bir yaşam, aşırı ve kontrol edilemeyen stres, kolesterol, tansiyon, kan şekeri yüksekliği gibi pek çok risk faktörü cinsellik için de geçerli. Mesela kalp damar sorunları yaşayan kadınların yaklaşık yarısı ve daha fazlası cinsel sorun yaşıyor. Tiroid sorunları, diyabet, kemik-eklem sorunları gibi diğer hastalıklar ve çeşitli ilaçlar da, cinselliği olumsuz etkiliyor. Üstelik cinsel bölgelere giden damarlar, koroner kalp damarlarından çok daha küçük çaplı olduğundan, genel sağlık sorunları, kendini ilk olarak cinsel problemler olarak gösterebiliyor.
Cinsel wellness, tüm dünyada adını yeni yeni duyurmaya başlayan bir kavram. Cinsel wellness, sağlığın tüm boyutlarını, kaliteli bir cinsellikle birleştiren ve kişiyi fiziksel sağlık kadar, psikolojik ve sosyal yönden de destekleyen bir önleme, tedavi ve koruma programı. Cinsel wellness’ın amacı, sağlık ve cinsellik için risk teşkil eden hususları ortaya çıkarmak, yaşam kalitesini ve mutluluğu etkileyecek durumları tespit etmek, bunları en erken ve etkili yoldan tedavi edip, kişilerin ve partnerlerinin hayat ve ilişki kalitelerini arttırmak. Cinsel wellnes’ı bu sözlerle tanımlayan Dr. Ece Hattat, cinselliğin kaliteli bir yaşamın önemli bir parçası olduğunu, cinsel sorun yaşayan kişilerde hayat kalitesinin düştüğünü sözlerine ekliyor. Bu durumun partneri de etkilediğini söyleyen Hattat, buna ek olarak, cinsel sağlığın genel sağlığın önemli bir barometresi olduğunun pek çok çalışma ile gösterildiğini ifade ediyor. Çünkü cinselliği etkileyen her şey kalbi, beyni ve tüm diğer sistemleri de etkiliyor. Cinsel sağlığa olumsuz etki edecek risklerin ortaya çıkarılıp, varsa cinsel sorunların tedavi edilmesi genel sağlığı da olumlu etkiliyor. Dr. Ece Hattat, tüm bu noktadan yola çıktıklarını ve “kaliteli yaşam bir tutkudur” sloganıyla hem cinsellik ve ilişkilere hem de genel sağlığa sağlık katmayı amaçladıklarını anlatıyor.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
✎ Online adak yapmak için tıklayınız.
Cinselliğe yeni bakış açısı
Tüm dünyada cinsellik artık biyo-psiko-sosyal perspektiften inceleniyor. Yani, cinselliği etkileyecek damarsal, sinirsel, hormonsal faktörlerin yanı sıra, genel sağlığa ilişkin risk faktörlerinin ayrıca kişinin psikolojik ve sosyal yapısının incelenip bir tedavi planı oluşturulması esas olarak alınıyor. Şu anda devam ettiğim ESSM (European Society for Sexual Medicine)’a bağlı Avrupa Cinsel Tıp Akademisi’nde de tüm konular bu şekilde ele alınıyor. Aslında bu durum tüm sağlık için geçerli. Dünya Sağlık Örgütü, ayrıca cinsel yönden sağlıklı olmanız için, sadece sertleşme sorunu, orgazm problemi gibi bir cinsel sorun yaşamamanızın yetmeyeceğini, eğer cinsellikte, fiziksel olduğu kadar, psiko-sosyal yönden de mutlu değilseniz, sağlıklı sayılamayacağınızı vurguluyor.
Dr. Ece Hattat da, yıllardır Prof. Dr. Halim Hattat tarafından oluşturulan androlojik tedaviyi kadın ve erkek hastalara uyguladıklarını ve şimdi yeni bir protokol oluşturduklarını söylüyor. Ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Ekibimizde üroloji, androloji, jinekoloji, dahiliye, psikoloji, beslenme ve egzersiz yönünden uzmanlarımız var. Biz bu ekiple birlikte kişileri ve mümkünse partnerlerini inceleyip bir cinsel sağlık profili oluşturuyoruz. Bu plan dahilinde verilen beslenme, egzersiz önerileri, besin destekleri, gerekirse cinsel sorunların medikal tedavileri, varsa dahili sorunların tespiti ve tedavisi, stres yönetimi, cinsel terapi gibi kişiye özel uygulamalardan yararlanıyoruz.”
Şu ana kadar alışagelmiş tedavilerde kaliteli yaşlanma programları ile androlojik cinsel tedavilerin ayrı ayrı ele alındığını belirten Hattat, bu konuları birleştirerek hastalara metabolik dedektif gibi yaklaştıklarını, bir yandan da cinsel sağlıkları ve ilişki kalitelerini incelediklerini belirtiyor ve kişinin yaşam kalitesini artırmak, cinsel performansını artırmak, enerjik olmasını sağlamak gibi sebeplerle bitkisel besin takviyelerini de önerebildiklerini sözlerine ekliyor.
ETKİLENEN SADECE ERKEKLER DEĞİL
Kadınlarda cinsel sorunlar aslında erkeklerden daha fazla görülüyor. Yapılan çalışmalar kadınların neredeyse yarısının (yüzde 40-45) bir cinsel sorun yaşadığını gösteriyor.
500 kadın üzerinde yapılan bir çalışma, kadınların yüzde 39’unun en az bir cinsel sorun yaşadığını ortaya koydu. Yaklaşık 13 bin kadın üzerinde yapılan başka bir araştırma da, kadınların yaklaşık yüzde 70’inin tam olarak tatmin olmadığını gösterdi. Üstelik bu sorunlar yaşla birlikte artıyor. Kadınlarda en sık cinsel isteksizlik, orgazm sorunları, cinsellikten zevk alamama, uyarılma ve ağrı hastalıkları ile performans endişesi görülüyor. Bunların sebeplerine bakıldığında, organik faktörlerle, yani damarsal, hormonsal, sinirsel sorunlar gibi problemlerle birlikte, kadının cinselliği nasıl öğrendiği, eski deneyimleri, ilişki problemleri, iletişim sorunları, kültürel baskılar gibi psiko-sosyal nedenler de önemli yer tutuyor. Bir de erkeğin sorunu kadını etkiliyor. Partnerin sertleşme sorunu, erken boşalma, penisteki anatomik şekil veya hacim bozuklukları kadının cinsel hayatını olumsuz etkiliyor, tatminini azaltıyor.
CİNSEL SORUNLAR GENEL SAĞLIĞIN GÖSTERGESİ
Hem erkeklerde hem de kadınlarda, genel sağlığı olumsuz yönde etkileyen her faktör, cinsel tatmini azaltıyor. Sigara, alkol, uyku sorunları, sağlıksız beslenme, kilo fazlalığı, hareketsiz bir yaşam, aşırı ve kontrol edilemeyen stres, kolesterol, tansiyon, kan şekeri yüksekliği gibi pek çok risk faktörü cinsellik için de geçerli. Mesela kalp damar sorunları yaşayan kadınların yaklaşık yarısı ve daha fazlası cinsel sorun yaşıyor. Tiroid sorunları, diyabet, kemik-eklem sorunları gibi diğer hastalıklar ve çeşitli ilaçlar da, cinselliği olumsuz etkiliyor. Üstelik cinsel bölgelere giden damarlar, koroner kalp damarlarından çok daha küçük çaplı olduğundan, genel sağlık sorunları, kendini ilk olarak cinsel problemler olarak gösterebiliyor.
Cinsel wellness, tüm dünyada adını yeni yeni duyurmaya başlayan bir kavram. Cinsel wellness, sağlığın tüm boyutlarını, kaliteli bir cinsellikle birleştiren ve kişiyi fiziksel sağlık kadar, psikolojik ve sosyal yönden de destekleyen bir önleme, tedavi ve koruma programı. Cinsel wellness’ın amacı, sağlık ve cinsellik için risk teşkil eden hususları ortaya çıkarmak, yaşam kalitesini ve mutluluğu etkileyecek durumları tespit etmek, bunları en erken ve etkili yoldan tedavi edip, kişilerin ve partnerlerinin hayat ve ilişki kalitelerini arttırmak. Cinsel wellnes’ı bu sözlerle tanımlayan Dr. Ece Hattat, cinselliğin kaliteli bir yaşamın önemli bir parçası olduğunu, cinsel sorun yaşayan kişilerde hayat kalitesinin düştüğünü sözlerine ekliyor. Bu durumun partneri de etkilediğini söyleyen Hattat, buna ek olarak, cinsel sağlığın genel sağlığın önemli bir barometresi olduğunun pek çok çalışma ile gösterildiğini ifade ediyor. Çünkü cinselliği etkileyen her şey kalbi, beyni ve tüm diğer sistemleri de etkiliyor. Cinsel sağlığa olumsuz etki edecek risklerin ortaya çıkarılıp, varsa cinsel sorunların tedavi edilmesi genel sağlığı da olumlu etkiliyor. Dr. Ece Hattat, tüm bu noktadan yola çıktıklarını ve “kaliteli yaşam bir tutkudur” sloganıyla hem cinsellik ve ilişkilere hem de genel sağlığa sağlık katmayı amaçladıklarını anlatıyor.
Hiç yorum yok