Gebeliğin zorluklarını egzersizle atlatın
Egzersizler doğumu da kolaylaştırıyor...
Fizyoterapist Menekşe Cengiz, gebeliğin  zorluklarının egzersizle aşılabileceğine dikkati çekerek, pilates veya gebelik  yogasının güvenilir egzersizler olduğunu belirtti.
Birçok bilimsel çalışmanın da, gebelikte yapılan  egzersizlerin doğum öncesi ve sonrasında kadınlar için sadece fiziksel yönden  yarar sağlamakla kalmadığını, anne adaylarının daha rahat bir hamilelik dönemi  geçirmesini sağlayarak doğumu da kolaylaştırdığını gösterdiğini kaydeden Cengiz,  gebelikteki egzersizin yararlarını şöyle sıraladı:
''Dolaşım ve sindirim işlevlerini düzenler, anne  adayının kilo kontrolünü sağlar, dayanıklılık ve kuvvetin artırılmasına yardımcı  olur, doğum için gereken kas aktivitesini destekler.
Egzersiz, sosyal etkileşimin sağlanması, sosyal ve  psikolojik açıdan iyilik hissinin artırılmasına katkıda bulunur, doğum  sırasındaki olası sorunların azaltılmasını sağlar, doğumu kısaltmaya yönelik  potansiyelin geliştirilmesine yardımcı olur, gebelik diyabeti (şeker)  olasılığının önlenmesinde önemlidir, doğum sonrası iyileşmeyi  hızlandırır.''
Cengiz, kalp-damar, solunum, böbrek ve tiroid  hastalıkları, kontrol edilemeyen Tip1 diyabet, düşük, prematüre doğum (erken  doğum), fetal büyüme geriliği (anne karnındaki bebekte büyüme geriliği) ve  servikal yetmezlik (rahim ağzı yet mezliği) öyküsü, hipertansiyon (yüksek  tansiyon), vajinal kanama, fetal (bebek) hareketlerin azalması, anemi  (kansızlık), makatla geliş, plasenta previanın (bebeğin eşinin aşağıda olması)  ise egzersizin sakıncalı olduğu durumlar olduğuna dikkati çekti.
Denge egzersizleri
Düzenli egzersiz yapanlara da önerilerde bulunan  Cengiz, şöyle devam etti:
''Egzersize başlamadan önce fizyoterapistinize ve  doktorunuza danışın. Haftanın belirli günlerinde, 30 dakika veya daha uzun  süreyle egzersiz yapın. Temas sporlarına, düşme ve abdominal travma (karın  travması) riski yüksek olan aktivitelere son verin. Su altı sporları yapmayın.  Vücut iç ısısının 38 derece altında seyretmesini hedefleyerek egzersiz süresini  ve şiddetini fizyoterapistinizin önerileri doğrultusunda bu düzeyden ileriye  götürmeyin.
Düşük şiddetteki egzersizleri tercih edin. Kas iskelet  sistemine binen stresi azaltmak için ayağınızı destekleyen uygun ayakkabılar  giyin. Su kaybını önlemek için uygun miktarda sıvı alın, sıcak ve nemli  ortamlarda ya da ateşiniz varken egzersiz yapmayın. Isınma ve soğuma için en az  5 dakika vakit ayırın. İlerleyici germe egzersizlerini kullanmayın. Özel  egzersizlerde profesyonel yardım alın.
Denge gerektiren egzersizlerden, fazla çömelmekten,  çaprazlayarak adım atmaktan ve hızlı yön değiştirmekten kaçının. Aortokaval  kompresyondan (bebeği besleyen damar üzerine baskıdan) sakınmak için 16 haftalık  gestasyondan (gebelik haftası) sonra sırtüstü pozisyonda uzun süreli egzersiz  yapmayın. Enerji (kalori) sınırlamasını ihtiyacınıza göre bir diyetisyen  rehberliğinde belirleyin.''
-DÜZENLİ EGZERSİZ YAPMAYANLARA ÖNERİLER-
Fizyoterapist Menekşe Cengiz, düzenli egzersiz  yapmayanlara da önerilerde bulundu. Cengiz, 13 haftalık gebelik sonuna  ulaşıncaya kadar egzersiz programına başlamamaları, su içi gebelik egzersizleri  gibi, vücut ağırlığı binmeksizin yapılabilen egzersizlerle çalışmalara  başlamaları ve fizyoterapis gözetiminde, basit ve temel egzersizlerle başlayıp  egzersiz toleransını yavaş yavaş artırmaları görüşünü aktardı.
Cengiz, karın ve kasık ile sırt ağrılarında, vajinal  kanamada, nefes darlığı, baş dönmesi, baygınlık, çarpıntı veya taşikardide,  yürüme güçlüğünde de egzersizin bırakılmasını uyarısında bulundu.
-PİLATES VE GEBELİK YOGASI ÖNERİSİ-
Kadınların çoğunun gebelikte kilo aldıkça, yoruldukça  ve daha çabuk nefes nefese kaldıkça doğal olarak egzersiz miktarını  azalttıklarına işaret eden Cengiz, pilates veya gebelik yogasının, esneklik,  solunum kontrolü ve gevşeme gibi parametreleri içeren ve gebeyi yormadan  yapılacak güvenilir egzersizler olduğunu vurguladı.
AA

