KadıköyŞifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Uzm. Klinik Psikolog Merve İnce Büyükkucak ; Boşanmış ebeveynlerde baba için tatil, ilişkinin ge...
Günümüzde artan boşanma oranları ile çevremizde daha fazla baba-çocuk çiftleri görmeye başladık. Özellikle hafta sonları ya da tatil beldelerinde geleneksel anne-baba-çocuk gruplarından ziyade bu ikililer daha çok göze çarpar oldu. Çocukla baş başa geçirilen bu kıymetli vakitler özel olmasının yanı sıra babalar için büyük zorlukları da barındırır. Çekirdek aile iken temel bakım meseleleri daha çok annede olduğu için, çocukları ile ilişkilerini geliştirmek adına çeşitli avantajlar sunan bu birliktelik şekli babalar için bir keyiften ziyade stres haline dönüşebiliyor.
Özellikle yaz tatili planlamalarında bu zorluk daha da göze çarpabiliyor. Velayetin büyük oranda annelere verildiğini düşünürsek, babalar bu zamana kadar daha kısıtlı vakitlerde çocuklarıyla baş başa kalırlar. Yaz tatili söz konusu olduğunda ister şehir içinde ister şehir veya yurt dışında olsun birliktelik daha uzun sürelerdedir.
Bu tatil ilişkinin gelişebilmesi adına olumlu bir dönem olarak değerlendirilebilecekken endişe ile yapılan en büyük hata tamamen aktivite ile dolu bir tatil planlanmasıdır. Eğlence parklarından animasyonlara, çeşitli hediyelerle maddi kaynakları seferber etmekten kuralların tümden kaldırıldığı sadece hazdan ibaret dönemler olabiliyor yaz tatilleri. Bunun en temel nedeni, ayrılık hangi eş tarafından ne şekilde gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, çocuklarından uzak kalan babaların birlikte yeterince vakit geçirememekten ötürü çocuklarına karşı suçlu hissetmeleri ve birlikte olunamayan vaktin sadece olumlu deneyimlerle telafi edilmeye çalışılması oluyor.
Velayet sahibi olmayan babaların bu anlamda hislerini, telaşlarını ve performans kaygılarını anlamak mümkün. Ancak farkında olmadıkları şey çocuklarının kendileriyle eğlenceli ve olumlu duygularla geçirilen anlara ihtiyaç duydukları kadar tıpkı anneleriyle ilişkilerinde olduğu gibi "mükemmel ebeveynlik" yerine "yeterince iyi ebeveynliğe", babalığa duydukları ihtiyaçtır. Yeterince iyi ebeveynlikten kastedilen çocuğun kısıtlı zamanda gerçekleşen birlikteliklerde dahi ihtiyaç duyduğu sınırlamalar, engellemeler ve hayal kırıklıklarının olumlu deneyimlerle birlikte çocuğa yaşatılabilmesidir. Bunun sağlanabildiği birlikteliklerin daha sağlıklı temellere dayanan ilişkiler olduğu, çocuğun iç düzenini sağlayamaya yardımcı olduğu ve babayla olmadığı zamanlara olan toleransını artırdığı söylenebilir.
Ev veya tatil fark etmez çocukların her zaman bir planlama ve çerçeveye ihtiyaçları vardır. Yaz dönemi elbette ki özellikle okula giden çocuklar açısından bir rahatlama dönemi olmakla birlikte halihazırda var olan kuralların (uyku saati, yemek saati, televizyon izleme ya da elektronik aletlerle vakit geçirme süresi vb) ufak esnemelerle de olsa yaz sonunda başlayacak yeni düzene uyum sağlamayı engellemeyecek ölçüde devam etmesi gereklidir. Kısa birliktelik anları, sadece keyfin ve eğlencenin ön plana çıktığı ve babayı "süper arkadaş" haline getiren zamanlar olmamalıdır. Zira çocukların yaz dönemi de olsa her daim ebeveynlerinin ebeveynler gibi davranmasına ihtiyaçları vardır.
Yaz tatilleri söz konusu olduğunda karşılaşılan başka bir sıkıntı ise; çocukla uzun süre baş başa kalmanın nasıl olabileceğini hayal edemeyen, bu konuda fazlaca deneyimi olmayan babaların tatillerini alışageldikleri yetişkin aktivitelerine çocuklarını dahil etmesi şeklinde planlanmaları olabiliyor. Baba ile çocuğun birbirlerini daha yakından tanımalarına, duygusal paylaşımlarda bulunmalarına engel olacak şekilde tüm vaktin Disneyland vb. yerlerde sadece aktiviteden oluşacak şekilde planlanması kadar bütün zamanı bir tatil köyüne gidip oyundan uzak bir şekilde güneşlenme, yemeğe çıkma vb yetişkin aktivitelerinde bulunarak geçirmek de çocuğa bir o kadar iyi gelmeyecektir. Çoğunlukla çocuksuz bir yaşama alışmaya başlarken elbette ki yaz tatili gibi çocukla yapılan özel bir planda babanın yetişkin ihtiyaçlarının ve planlarının bir miktar geri planda durması, hatta belki bir süreliğine askıya alınması ve çocuğun ihtiyaçlarının ön planda olması daha doğru olacaktır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta ise; çocuğun daha serbest olacağı yaz aylarında birlikte geçirilen süreyi ayarlamaktır. Yasal süreçlerle belirlenen sürelerin ötesinde, çocukların yaşına bağlı olarak uygun olan anneden uzak kalma süresi gelişimsel anlamda değişiklik gösterecektir. Ergenlikte bu konu çok daha sorunsuz olabilirken özellikle okul öncesi dönemde, temel bakım konusunda anne desteğine ve annenin varlığına daha çok ihtiyaç duyan küçük yaştaki çocuklar için bu daha hassas bir mevzudur.
Örneğin 3 yaş öncesinde çocukların velayete sahip olmayan babayla gece yatıya kalması çok önerdiğimiz bir durum değildir. Onun yerine hafta içerisinde yatıya kalmadan daha kısa süreli ancak sık birliktelikler 3 yaştan küçük çocuklar için çok daha uygundur. Çünkü bu çocuklar temel bağlanma figürleri olan annelerinden uzun süre ayrı kalmayı idrak edemeyeceklerdir.
3 yaşında babası ile iyi bir bağa sahip ve birlikte vakit geçirmeye alışkın çocuklar için ise 3 ila 4 günlük bir yaz tatili uygun olabilir. Ancak böyle bir alışmışlık durumu yoksa, 3 yaş çocuğu için bu sürenin 1 ila 2 günü geçmemesi daha doğru olacaktır.
Okul çağında ise daha uzun süreler söz konusu olabilir. Ancak elbette ki bu süreler boşanmış anne ve babaların aralarında bir çatışmanın olmadığı durumlar için geçerlidir. Zira çocuğu da bu çatışmanın zararlı etkilerinden korumak adına, çatışmanın var olduğu durumlarda süreleri daha kısa tutmak uygun olabilir.
Bunun yanı sıra, yaşından bağımsız olarak söz konusu çocuk her ne kadar babayla iyi vakit geçiriyor dahi olsa annesini özleyebilir ve onunda temas kurmaya ihtiyaç duyabilir. Eğer çocuk eve dönmek istediğini söylüyorsa bu sıkılmış olduğu ya da annesinden ayrı kalmakla ilgili zorlandığı anlamına gelebilir. Elbette ki çocuğun her iki ebeveyninden de uzak kalmayı istememesi ve böyle durumlarda uzakta olan ebeveynini özlemesi kadar doğal bir durum yoktur. Çocuklarıyla zaten kısıtlı vakit geçiren babalar için bu biraz kırıcı olabilir ancak çocuklar açısından bu istek çok doğaldır ve babalar tarafından alınganlık ve öfkeyle değil anlayışla karşılanmalı, yerine getirilmelidir.
Bekar babalar ve çocukları için yaz tatillerinin amacı her zaman için daha iyi bir bağ kurmak, var olan bağlarını daha da kuvvetlendirmek olmalıdır. Bu süreç aynı zamanda çocuğun anne-baba ayrılığını nasıl yaşadığına ve anlamlandırdığına şahit olmak ve yaşam boyu sürecek anılar oluşturmak adına büyük bir fırsattır. Eğer iyi bir planlama yapılamazsa o zaman çocuklarıyla uzun süreli vakit geçirmeyen babalar için yaz dönemi büyük bir stres kaynağı haline gelebilir. Bu doğrultuda çocuğun keyif aldığı aktivitelerden iyice haberdar olunmalıdır.
Çocuklar hızlı gelişen ve hızlı büyüyen varlıklar olduğundan, çok kısa zaman içerisinde babaları fark etmeden dahi ilgi alanları ve hoşlandıkları şeyler değişebilir. Bunları bilmek yapılacak yaz tatili programından alınacak keyfi artırmakla birlikte onların daha rahat ve konforlu hissetmelerine yardımcı olur. Bu bağlamda babalar keyif alınan aktivitelerin yanı sıra çocuklarıyla sıklıkla konuşmalı, sohbet etmeli, onların kaygılarını anlamaya çalışmalı ve bu birliktelikleri anlamalarına yardımcı olmalıdır.
Ve belki de en önemlisi, bu birlikteliğin heyecanına kapılıp sadece bir oyun arkadaşına dönüşmeden, yetişkin konumlarını bırakmadan "baba" olmaya devam etmelidirler. Çünkü onların en büyük ihtiyacı bu…
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da! ✎ Online adak yapmak için tıklayınız.
Hiç yorum yok